Bölge kentlerinde kar yağışının olmamasını “felaket” olarak değerlendiren ÇEV-DER Başkanı Ali Kalçık, kuraklık uyarısında bulundu. İşte o önemli açıklamalar..
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi son yılların en yağışsız dönemini geçiriyor. Yüksek dağlara, derin vadilere ve yaylara sahip bölgede her yıl bir metreyi aşkın kar yağıyordu. Kimi bölgelerde karın yüksekliği 2-3 metreye kadar ulaşabiliyordu. Ancak bu yıl sadece yüksek yerlere kar yağışı gerçekleşti. Uzmanlar, böyle devam etmesi halinde önümüzdeki yaz aylarında ciddi bir kuraklığın yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
MA’da yer alan önemli habere göre Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık, kentte ve çevresinde karın yağmadığına dikkat çekerek, sadece şehir merkezi değil, metrelerce karın yağdığı yüksek kesimlere de karın yağmadığını söyledi. Kalçık, “Bu bizim felaketimizdir. Bilim insanlarının da bu konuda ciddi uyarıları var. Önlem alınmazsa son 30 yılda çok büyük felaketler yaşanacak. Bu duruma göre hiçbir iklim, hiçbir yaz, hiçbir kış eskisi gibi olmayacak” dedi.
VAN GÖLÜ TEHLİKE ALTINDA AÇIKLAMASI!
Van Gölü’nün de bu kuraklık nedeniyle tehlike altında olduğunu belirten Kalçık, “Özellikle Erciş Çelebibağı Mahallesi’ne baktığımızda Van Gölü’nde 5 kilometreye yakın bir çekilme olduğu ortada. Su kaynaklarımız kurumuş durumda. Kapalı havza olmasından dolayı çok ciddi bir tehditle karşı karşıyayız. Bir de Van Gölü gibi önemli alanlarımız vardır. Bu sulak alanlar dolgu yapılarak, imara açılarak talan ediliyor. Bu yanlış uygulamalar var olan su kaynaklarımızı da yok ediyor” şeklinde konuştu. Kalçık, gelen tehlikeye şu sözlerle dikkat çekti: “Küresel kaynaklı olarak sulak alanların çekilmesi, gölün kuruması bizi ciddi bir felakete götürüyor. Bu mevsimde karın olmaması bizi ciddi bir şekilde ürpertiyor. Bu bölgemizin tek bir su kaynağı var, o da kardır.
Kar olmayınca yer altı ve yer üstü sularımız olmayacak, bunlar olmayınca da hayat duracak. Yine bölgenizde yapılan barajlar, HES’ler ve maden ocakları da var olan temiz sularımızı kirletiyor ya da yok ediyor. Hem küresel ısınma hem sularımızın bilinçli şekilde yok edilmesi bölgemizi büyük bir felakete doğru Derelerimizde hemen hemen hiç su kalmadı. Özellikle bölgedeki insanlar tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Bütün insanlığın, yaşam kaynağı tarım ve hayvancılıktır. İşte küresel ısınma tam da bunun sonunu getiriyor. Bunun önünü almak için fosil yakıtların yerine yenilenebilir yakıtlara bir önce geçilmelidir. Yeşil alanlara daha fazla önem vermeliyiz. Yoksa kendi mezarımızı kendi elimizle kazmış oluruz” diye konuştu.