Diyarbakır’da bir grup öğrenci gezmeye çıktıkları esnada Dicle Nehri civarında ölü su samuru bulundu. Yapılan inceleme sonucunda su samurunun vücudunda herhangi bir kesik veya mermi izine rastlanmadığı açıklandı. İşte detaylar..
Bismil ilçesi Fatih Anadolu Lisesi’nde okuyan öğrenciler, Dicle Nehri yakınlarında gezmeye çıktıkları sırada, nesli tükenme altında olan ölü bir su samuru gördü. Biyoloji öğretmenleri Aklime Özdemir, öğrencilerin cep telefonlarına kaydederek kendisine gösterdiği su samurunun görüntülerini, mezunu olduğu Dicle Üniversitesi’nde, Fen Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç’a gönderdi. Ölen su samuru, kesin ölüm nedeninin öğrenilmesi için Dicle Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne gönderildi. Fen Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç’ın yaptığı ilk inceleme sonucu, su samurunun vücudunda herhangi bir mermi veya kesik izi bulunmadığını ifade etti. Su samurunun kesin ölüm nedeni, fakültede yapılacak nekrospi sonucunda belli olacak.
Su samurunun varlığı, diğer türlerin de varlığının göstergesi olabilir
Bölgede ölü de olsa bir su samurunun varlığının diğer türlerin de varlığını gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Kılıç, “Bölgede çok nadir türler var. Bunlardan bir tanesi de su samuru, Latincede ‘Lutra Lutra’ diye geçer. Anadolu’da pek çok yerde yayılış gösterir ama ne yazık ki bu hayvanın nesli tehlikede, tükenmek üzere olan bir tür olarak biliniyor. Uluslararası bilimsel çevrelerde böyle bir değerlendirme var. Su da yaşayan ve suda bulunan çeşitli canlılarla besleniyor. Besin piramidinin üstünde kabul ediliyor. Balık, yumuşakça ve midyelerle besleniyor. Onun varlığı, diğer türlerinin de varlığının açıkça göstergesidir. Bu yüzden biz su samurunu çok önemsiyoruz. Diğer yandan suyun kalitesi hakkında bize çok önemli bilgi verir. Çok kirli sularda yaşayamazlar. Bismil’de ilk kez resmedildi” açıklamalarında bulundu.
Anadolu Leoparı’nın da bulunduğu bölge Nesli tehlike altında olan su samuru, balık kartalı ve Anadolu leoparı gibi türlerin varlığı nedeniyle bölgenin koruma altına alınması gerektiğini önemle vurgulayan Prof. Dr. Kılıç, şunları söyledi:
“Bu gibi türleri korumamız gerekiyor. Koruma da koruma bölgelerinin oluşturulmasıyla söz konusudur. Biz Diyarbakır’da, On Gözlü Köprü’de, üniversite köprüsünde ve Hevsel Bahçeleri’nde bu durumu gördük. Şimdi Diyarbakır’dan Bismil’e kadar bir alanda su samurları artık kesin yaşıyor diyebiliriz.
Bu veri çok önemli bir veridir. Bu bölgenin acilen koruma altına alınması lazım. Bu yüzden su samurlarını bizim korunan türler arasında düşünmemiz lazım. Bölgemizdeki diğer nadide bulunan türler gibi mesela, Anadolu Leoparı bu bölgede yaşıyor. Dicle Nehrine yakın yerlerde balık kartalı çok nadide türler olarak biliniyor, ve bunların varlığı bu bölgenin daha çok korunması gerektiğini gösteriyor. Tabii bu koruma olayı sadece kamu kesimiyle gerçekleşemez.
Özel sektörün, vatandaşların desteğiyle bu mümkün olur. Bizim özellikle tarım alanlarında, Dicle’ye yakın yerlerde, sanayi atıklarından yana beklentilerimiz var. Bunların engellenmesi, çiftçilerimizin bu konuda daha çok duyarlı olması lazım. Bu da tabii eğitimle gerçekleşir. Okullarda eğitim yalnız başına söz konusu değil. Vatandaşlarımızı da medya aracılığıyla veya ad eğitim programlarıyla eğitmemiz, bunları tanıtmamız gerekiyor. Koruma durumu ancak böyle gerçekleşir..” diye konuştu.