Diyarbakır‘ın incisi Çermik’in peri bacaları olan Gelincik dağı ihtişamıyla bir şehri bekçi gibi koruyup kolluyor. Dravşa’ya yapılan yeni yol ile beraber, artık yakından görme fırsatı da elde etmiş oluyoruz, Gelincik Dağını.
Ulaşımdaki zorluklardan dolayı Çermik‘te yaşayan çoğu insan ya Gelincik Dağı’na hiç çıkmamıştır ya da hiç çıkmadan vefat etmiştir, ancak uzaktan görerek yetinmiştir. Düşünün yerli turistler kilometrelerce yol katedip görmeye geliyor ancak yerli halk hiç Gelincik Dağı’na ulaşamıyor. Düşüncesi bile trajikomik, yanı başınızda ama sizden bir o kadar da uzak…
Yerel yönetim tarafından yapılması düşünülen bir de teleferik projesi var, eğer yapılırsa Gelincik Dağı bir cazibe merkezi olacağından şüphemiz yok. Öncelikli temennimiz yakın zamanda gerekli aydınlatmalar ve oturma yerleri yapılarak hem yerlilerin hem de dışarıdan gelen turistlerin daha rahat ve ulaşabilecek konumda olması sağlanmalıdır. Temennimiz ileride bir Kapadokya havası verir ve hakettiği değeri görür.
Gelincik Dağı Çermik’in 4km Kuzeybatısında olup 1.5km yüksekliğindedir. Gelincik Dağının yamaçları boyunca saflığı yüksek çatlaklı masif kalkerler üzerinde zamanla peribacalarına benzer şekiller oluşmuştur. Ancak bunlar volkanik tüfler üzerinde gelişen peribacaları gibi belirgin oluşumlar değildir. Aynı zamanda buradaki çatlaklı kalkerlerin üzerindeki platoda irili ufaklı Dolin ve Uvala benzeri karstik çukurlar da vardır.
Gelincik Dağı’nın orada olması Çermik halkının nesillerin beri efsaneler türetmesine neden olmuştur. Öyle ki bu efsanelerden biri “Gelin Alayı” efsanesidir. Rivayete göre bir gelin alayı ağır ağır geçerken çocuklardan biri altını pislemiş, annesi başka bir şey bulamadığı için yavrusunun pisliğini yufka ile temizlemeye kalkışınca Allah’ın gazabına uğramış ve bütün alay gelinle birlikte taş kesilmiş. Bu hikaye geçmişten günümüze dede ve nenelerimizden bizlere ulaşmıştır.