Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstünlükleri kendinde toplayan, Uygun kabul edilen unsur, düşünce… İdealist, çeşitli hedeflere sahip olan ve bu hedefleri gerçekleştirmeyi yaşam felsefesi edinen kimse demektir. İdealist olan kimseler için yaşam, bazı amaçlara bağlıdır. Bu amaçlar, kişinin kendisini gerçekleştirmesine yardımcıdır.
Ve bu felsefeye göre herkes, amaçları doğrultusunda bir yaşam sürmelidir. Kişinin yaşadığı yer ve kendi kültürüne göre ideal koşullara sahip olmasıdır. Kişinin tatmin olacağı hedefler, beklentiler ve standartlarının içinde bulunduğu koşullar, kültür ve değerlerle uyumlu olması anlamına gelir.
İdeal; düşüncenin sürekli yeni bir durumu karşılamak için gerekli olan soyut ve hayatı anlamlı kılan, eleştirel bir duruşun imkânını oluşturan tümel ilkelerdir. İdeal olan, doğayı, Yaratıcıyı, yaratılanı ve yaratılanların birbirleri ile ilişkisi yanında Yaratıcı ile ilişkisinin niteliğini de belirleyen soyut, kuşatıcı ve indirgenebilir olandır.
İdeal ve mefkure sahibi olmak da bu kelimenin anlamları arasındadır. Fazla ümitli olan, ideal sahibi olan, kişisel çıkarları düşünmeyip sadece kamu yararını düşünerek çalışan demektir.
Platon‘un ideal devlet anlayışında insan ile devlet bir tutulmuştur. Platon‘a göre devlet denilen mekanizma büyütülmüş insandır. Platon insanın ruh ve bedenden oluştuğunu, insan ruhunu da istekler, akıl ve irade olmak üzere üç bölüme ayırmıştır. devlette bulunan bu üç kısım aklıyla, iradesiyle ve istekleriyle birbiri arasında çatışmaya girmeden, sağlıklı bir şekilde yaşarsa ideal devlet meydana gelecektir. Ona göre ideal devleti aristokratlar yönetmelidir.
İdeal değerler ise, “kendini sevdiğin gibi başkasını da sev”, “bütün insanlar kardeştir” gibi gerçek hayatta uygulanabilme şansları pragmatik değerlerden daha az, gerçekten çok hayali ve ideal beklentilere dayalı olan inançlar anlamına gelmektedir.
Farabi’ye göre kalp nasıl diğer organlara göre daha mükemmel yani organların en mükemmeli ise toplumu yöneten de diğerlerine göre daha mükemmel yani onların en mükemmelidir. Farabi’nin ideal devletinin (erdemli toplumunun) yöneticisinin özellikleri Platon’un ideal devletinin başına koyduğu yöneticisinin özellikleri ile oldukça benzerdir.
Platon’un ideal devleti nasıl bir felsefe ülkesiyse Farabi’nin erdemli toplumunda da bunu görürüz. Farabi de Platon gibi yönetici olacak kişinin yöneticilik kabiliyetinin doğuştan geldiğine inanır. Farabi’nin erdemli toplumun yöneticisi, mükemmelliğine ulaşmış ve bilfiil akıl ve akılsal olmuş bir insandır. Onun tabiatı gereği mükemmelliğin en son haddine varmıştır. Filozof olmanın yanında güzel konuşma kabiliyetine sahip olmalı, tabiatı gereği doğruluğu sevmeli; yemek, içmek, cinsel zevklerden uzak olmalı, yüksek ruhlu olmalı; gümüş, altın gibi dünyevi şeylerin peşinden koşmamalı, tabiatı gereği adaleti ve kişileri sevmeli ve en son olarak cesur, korkusuz olmalıdır. Bütün bunları toplarsak Farabi’nin ideal devletinin yani erdemli toplumun yöneticisi Platon’un ideal devletinin yöneticisi gibi filozof, düşünme kabiliyeti mükemmel denebilecek düzeyde, çok iyi eğitimli, dünyevi zevklerden uzak bir kişidir.
Kendisine, ailesine, vatanına, milletine ve bütün insanlığa faydalı bireyler yetiştirmek, Bilim ve teknolojide zamanın gerektirdiği bilgi ve donanıma sahip, insanlığın geleceği için üreten insanlar yetiştirmek, Doğru, isabetli, yerinde ve zamanında karar verebilen, risk alabilen bireyler yetiştirmek, Dünyanın huzur, refah, mutluluk ve barışı için bütün üstün ahlaki niteliklerle mücehhez bireyler yetiştirmek.
Mensubu bulunduğu toplumun kültürünü benimseyen, yaşayan ve yaşatan fertler yetiştirmek,
Günümüzün en fazla ihtiyaç duyulan hasletleri olan ahlâklı, terbiyeli, şahsiyet bütünlüğünü sağlamış, zaman ve mekan bana emanettir şuurunda olan, iç hürriyetini temin etmiş, inancından, tarihinden aldığı idealleri gerçekleştirmek.