DİYARBAKIR ONLİNE – Şanlıurfa’da ikamet eden Suriyeli âlimler, işgalci ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı şer planına tepki göstererek, Kudüs davasının, Müslümanlar için akidevi bir mesele olduğunu ifade ettiler.
Suriye’de yaşanan iç savaştan dolayı Şanlıurfa’ya yerleşen Suriyeli âlimlerden İsmail Cıben Ebu Yusuf ve Şeyh Zekeriya Muhammed Mes’ud, sömürgeci ABD’nin Kudüs hakkındaki şer planı ile ilgili İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundular.
Kudüs’ün tüm dinler önemsediği bir belde olduğunu ifade eden Suriyeli Âlim İsmail Cıben Ebu Yusuf, “Müslümanların, Allah’u Teâlâ’nın mukaddes kıldığı Kudüs gibi topraklarına sahip çıkması lazım. Çünkü Kudüs birçok peygamberin merkezi ve yurdudur. Biz Müslümanlar bu şehri bu yönüyle değerlendirip ona göre hareket etmemiz gerekir. Aslında bu belde tüm insanlığın yani Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin hepsinin önemsediği bir beldedir, özellikle Müslümanların. Çünkü Müslümanlar bugün Allah’ın dinini omuzlayan ve tüm peygamberlerin varisleridirler.” şeklinde konuştu.
ABD’nin son yüzyıldaki asıl rolünün siyonistlerin projelerini hayata geçirmek olduğunu belirten Ebu Yusuf, “Amerika İmparatorluğu, yürüttüğü projeler ve sömürgeleriyle İngilizlerin varisidir. Aslında Amerika’nın son yüzyıldaki asıl rolü siyonistlerin projelerini hayata geçirmektir. Bu son anlaşmayla projelerini daha da ileriye taşıyarak hızlandırmaya başladılar. Tabi öte yandan bu projenin dünyaya pazarlanması için birçok kuruluşta Amerika’ya eşlik ediyor. Ama buna rağmen insanlar veya Müslümanlar nezdinde hala elle tutulabilir bir kazanımları yoktur.” diye konuştu.
“Bu projeyle Müslümanların nabızlarını yokluyorlar”
ABD’nin şer planına Müslümanların güçlü bir tepki vermesi gerektiğine işaret eden Ebu Yusuf, “Bu projeyle Müslümanların nabızlarını yokluyorlar. Bu yüzden asıl tepkinin güçlü bir şekilde halktan ve insanlardan olması gerekir. Tabi dünyadaki toplumların yönetimiyle birlikte hareket edebilmesi için düzenli bir örgütlenme de yok. Burada Türkiye’de halk ile yönetim arasında iyi ve uyumlu bir bağ var. Müslüman bu yönetim İslam ümmetinin maslahatı için çalışıyor. İnsanlar arasında ifade özgürlüğü var. Bundan dolayı Amerika’nın bu projesine ve dünyadaki herhangi bir zulme karşı tepkilerini gösterebiliyorlar. Müslümanlar, hükümetlerinin hainliklerinden etkilenebileceğini düşünmüyorum. Çünkü Kudüs davası satın alınan veya satılabilen bir dava değildir. Bu bir halk davasıdır. Çünkü bakıyorsunuz bu yöndeki tepkiler hükümetlerden ziyade halklardan geliyor. Bu da bir bakımdan çok iyi… Çünkü İslam ülkelerindeki yöneticiler Müslüman neslin ve gençlerin fikri yapılarını ciddi manada bozmuştur.” ifadelerini kullandı.
“İnşallah zafer yakındır, Kudüs geri alınacaktır”
Pazar günü İstanbul, Diyarbakır ve Sakarya’da düzenlenecek mitinglerle ilgili de konuşan Ebu Yusuf, “Bu projeye karşı yapılacak tepkiler, gösteriler, yürüyüşler ve etkinlikler, gençlerimizi bilinçlendirecek ve fikri yapılarını düzeltecektir. İslam ümmetinin, Türkiye halkı ve yönetiminin etrafında kenetlenerek bu birlikteliği pekiştirmesi gerekir. Bugün Türkiye, İslam ümmetinin önemli merkezlerinden biridir. İşte Türkiye’ye yapılan saldırılar bundan dolayıdır. Bu gösteriler, toplantılar ve etkinlikler aslında Türkiye’nin halkıyla, yönetimiyle ve başkanıyla; Filistin, Kudüs, Suriye, Libya, Rohingya, Afrika, Asya ve tüm dünya Müslümanlarının, yanında olduklarına dair tüm dünyaya bir mesajdır. Bu yardımlaşmanın Türkiye’ye gerek ahirette, gerekse de dünyada bir mükâfatı olacaktır inşallah. Mesela bugün tüm dünya Müslüman halkları, Türkiye etrafında toplanmış durumdalar. Müslüman halklar, Türkiye’deki bu örnek modeli kendi ülkelerine taşıma hayalini kuruyorlar. İnşallah zafer yakındır. Kudüs geri alınacaktır. Bunda hiçbir şüphemiz yoktur. Allah Türkiye halkını, yönetimini ve yetkililerini korusun.” şeklinde konuştu.
“Kudüs davası Müslümanlar için akide meselesidir”
Kudüs’ün Müslümanlar için önemine değinerek sözlerine başlayan Suriyeli Şeyh Zekeriya Muhammed Mes’ud, “Kudüs davası Müslümanlar için akide meselesidir. Kudüs davası yılların meselesi değildir. Kudüs ve Filistin davası, Müslümanların mukaddesatlarındandır. Bu konu ile ilgili ayetler ve hadisler vardır. Bu dava için Müslümanların bir delile ihtiyacı da yoktur. Çünkü bu dava Müslümanların tarihidir. Bu dava Filistinlilerin, Arapların veya bölge insanın sorunu değildir. Kudüs, bütün Müslümanların meselesidir.” şeklinde konuştu.
“Bunlar Filistin’i haritadan silmek istiyor”
Bu proje, barış projesi değil bir yağmalama projesi olduğuna dikkat çeken Mes’ud, “ Amerika, Yahudi’nin çocuğudur. ABD, Yahudi’nin dediğinin dışına çıkmaz. Sadece Amerika değil, Avrupa’da böyledir. Birkaç Avrupa ülkesi dışında diğerleri hepsi Yahudi masonlarına teslim olmuşlardır. Bu herkesçe biliniyor. Bunlar Filistin’i haritadan silmek istiyor. Theodor Herzl’in, Sultan Abdülhamit ile görüşmesinden beridir, onların hayali budur. Biliyorsunuz, Sultan Abdülhamit onu sarayından kovuyor ve Filistin’in bir parçasını dahi Yahudilere satmayı reddediyor. Bugün ise bazı Müslümanlar bizleri utandırıyor. Bunlar dinimizi ve mukaddesatımızı ucuz bir paraya satıyorlar. Bunlar daha doğmadan önce de haindiler. Amerika ve Batı bu insanları getirip, bizim içimize yerleştirerek başımıza bela ettiler. Hain her zaman hainliğini yapar. Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurduğu gibi: ‘Bunlar, bizim kavmimizden ve bizim lisanımızı konuşan kimselerdir.’ Bunlar bütün Müslümanların hain olmasını ve mukaddesatlarını satmalarını istiyorlar.” şeklinde konuştu.
Mes’ud sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Bizim bugün içerisinde bulunduğumuz durum imanın en zayıf halidir. Aslında bizim oraya mücahitler ve silahlar göndermemiz lazım. Yeryüzündeki mukaddesatlarımızı kurtarma adına elimizdeki bütün imkânlarımızı seferber etmemiz lazım. Bizim meydanlarda toplanmamız, gösteriler düzenleyip sloganlar atmamız imanın en zayıf halkasıdır. Sultan Abdülhamit, Filistin için hiçbir taviz vermedi. Hatta Yahudilere karşı mücadelesinden dolayı hükmü elinden alındı.” (İLKHA)
