“Konuşma şeklimin iyi ya da kötü olmasını kim olduğumu, diplomamın olup olmadığını, hangi tarafta-kimlerden olup olmadığımı boş verin; siz benim söylediklerimin doğru olup olmadığına bakın Sokrates”.
Ben kimin söylediğine bakmaksızın gerçeğin peşindeyim, kimi koruyor ya da kimin karşısında duruyor olursa olsun adaletin peşindeyim, ben her şeyden önce ve her şeyin üzerinde insanım, ve sırf bu yüzden kim insanlığa en çok hizmet ediyorsa onun arkasındayım.
“Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil Malcolm X, Malik el Şahbaz”.
Kimse sana özgürlük veremez. Kimse sana eşitlik veya adalet veya başka bir şey veremez. Eğer adamsan, sen alırsın. Zulüm kısmak istediği sesi nâra yapar. Ve bazı ölüler, yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur.
Hakikat nedir, adalet nedir? Tuzu kuruların sözleri
Siyasiler güzel sözleri sadece bilirler. İçselleştirmek zaten siyasetten kopartır …
Bizde adaletin peşindeyiz bakanım hiç yollarımız aynı kapıya çıkmıyor.
Odundan gül açmasını beklemeyin Odun bildiğin odundur işte yakın gitsin.
Hakikati söylemek, halkın bazı kesimlerinin nefretini çekebilir.
Kadın güçsüzlüğünden beslenen, güçsüz kadına hükmetmeyi iş edinmiş GÜÇ gösterisi yapan kadınların saltanatına son verin ki, kadın da erkek de güçlensin, Aile, Ülke güçlensin.
İlk yaratılışın sırrından başlayarak, İbrahim (a.s) in hakikat arayışı, insanlığın var oluşunun provasıdır. Hakikat sırrı, İbrahim (a.s) ın arayış seyahatinin akıbetiyle ilgilidir ve ona bağlıdır. Hakikatten sapanlar, akıl körlüğüne düşerler, böylece onların idrak melekeleri zayi olur. Hakk’ın dışında hakikati aramak, kaybedenlerin özelliğidir. Onlar ki, her zaman ilâhî kurtuluştan nasiplenmezler.
Hakikat karşısında, harfler, kelimeler ve sesler yetersizdir. Aranılan ve elde edilmeye çalışılan hakikat, bilinmezlerden bir sır ve gizemdir. Ruh nasıl ki, bedenden ayrılırsa, beden murdar olur, ruhu rüzgâr haline gelir. Bedenle ruhun değeri, birbirleriyle gerçekleşir. Hakikat, bedeni de ruhu da istikamet yörüngesinde tutar. Hakikatsiz şeriat, riyaya yol açar; şeriatsız hakikat de, nifaka sebep olur.
Firavunlar ve Nemrutlar izin verse de vermese de, iman gerçekleşir. İstikametten çevirmeye çalışan kaybetmiştir, zarardadır, ziyandadır. Hakikatin üzerinde var oluşunu gerçekleştiren, Yaratan’ın güvencesi ve himayesi altındadır. Delil getiremeyenler, hakikatin sözcüsü, temsilcisi ve sahibi olamazlar. Hakikati inkâr edenler, zannın ve şüphenin kölesidirler. Körlük, hakikati perdeleyemez.
Hakikat, güneş gibi apaçık şavkını bütün yüreklere taşır. İçinde tevhidin hayat sırrını götürerek, istikametin yolcularına dosdoğru yolu gösterir. Hakikatin sırrıyla ikrama ve muştuya nail olanlar, varlığın tabiatına yönelirler ve onu anlamaya çalışırlar.
Varlığı inkâr edilemeyen gerçeklik olarak hakikat, asıldır, temeldir.
Ben HAKİKATİN PEŞİNDEYİM;
Doğru, gerçek gibi nakıslığın değil.
MUTLAK HAKİKATİN
HAKİKİ İNSANİYET ESKİMEZ YENİNİN PEŞİNDEYİM..
